bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hz. nuh'un hayat hikayesi olarak varsayan çok insan vardır. birbirine aşırı benzeyen, paralel bir hikaye-destandır. okuyun, okutun.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son tabletinde genel hikayeden tamamen bagimsiz bir şekilde tufan hadisesi anlatilmis. Hz. Nuh'a atfedilmesi bu yüzden olsa gerek.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      neyse ki sümerlerin nerde yaşadığını biliyoruz. m.ö. 4000-2000 yılları arasında Güney Irak'ta yaşamışlar. hepimiz biliyoruz ki mitolojiden dinlere evrilmeyi anlatan çok fazla teori mevcut. bunun nuh tufanı arasındaki ilişki sadece bilimi destekler. kutsal kitapların çıkış noktasını bu gibi destanlar olarak alabiliriz yani.
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanlığın en eski edebiyat eseri. sümerlerden kalma bilinen en eski ve en uzun destan. ve nuh tufan'ından bahsetmekte. hatta tufan hikayesinin bu destandan ötürü ortaya çıktığı öne sürülür. şimdiye kadar 12 tableti bulunmuştur. bazı kısımlar tablet kırık olduğu için okunamamaktadır. ve her tableti de farklı farklı bölgelerde bulunmuş. kaybolan parçalar farklı dönemlerde, farklı kavimlerce eklenmiş vs. ben bu destanı iş bankası yayınlarından okudum. tabii ki de sırf tufan hikayesi için. gılgamış 5000 yıl öncesinde yaşamış bir uruk kralıdır ve bilinmeyen bir şekilde destanlaştırılmış bir isimdir. yarı tanrı yarı insan olarak geçmektedir. bir sebepten ötürü tanrılar (bazı tanrılar) onu yok etmesi için enkidu'yu yaratır fakat enkidu ile gılgamış dost olurlar. birlikte bazı maceralar yaşarlar. fakat bir gün enkidu ölür ve gılgamış yıkılır. ölüm korkusuna düşer ve ölümsüzlüğü bulmak için tufanı atlatmış ve insanlığın soyunu devam ettirmiş ut-napiştim'i aramaya koyulur ve onu bulup ondan tufan hikayesini dinler. burada ut-napiştim tufanı aynı tevrat'ta ve kısmen de kuran'da bahsedildiği gibi anlatır. neyse gelelim destanın sonuna. ut-napiştim, gılgamış'a bir deniz otundan bahseder, onu yerse ölümsüz olacaktır. gılgamış otu çıkarır ama onu yılana kaptırır ve ülkesine döner. ama ut-napiştim aslında otun ölüm korkusuna iyi geldiğini söyler. ölümsüz olacaksın diye açık bir söylemde bulunmaz. yine de gılgamış ölümsüzlüğün sırrının onda olduğunu düşünür. gelelim dinlerin kökeninin bu destandan kaynaklı olduğu varsayımına. sadece tufan hikayesinden yola çıkarak bu çıkarımda bulunmak fazla dar bir kalıptan bakmak gibi geliyor bana nedense. sonuçta destanlar abartılmış hikayelerdir baktığımız zaman. yani gerçekleşmiş bir olayı da allayıp pullayıp anlatmış olabilirler. hani bu şey mevzusu gibi. pagan tanrılarının birkaçının kökeninde aslında peygamberlerin tanrılaştırılmasının olması gibi. tabii bunlar teori. bu gerçek bir şey diyemem. destanın asıl ana fikri ise, beni cezbeden asıl fikri, ölümdür. insanlığın başından beridir insanların ölüme olan korkusu, ölümün tek gerçek olduğunun bilinmesi ve ölüme çare bulunamaması. insanın asıl mevzusu her zaman buydu zaten. ölüm. destandan bir kesitle bitiriyorum entrymi. "hem yaşamı verdi biz insanlara, hem de ölümü, ama ölümün zamanını vermedi."